AMASRA

Güneş-Kum-Deniz, Kültür ve Eko turizminin buluştuğu yer olarak bilinir. Şehrin kurulmasını mitolojik tanrılar öğütlediği anlatılır.

Amasra’nın inşası programı için tabiatın ne kadar uğraştığı bilinmiyor. Bilinen tek şey yeşilin zümrüt gibi örttüğü adaların denize, denizin de karaya sığınmasından oluşmuş dantel koyların, altın renkli kumsalların ve berrak sularında, mavi ve turguaz renk etkinliği görülen Amasra’nın dünyanın en büyük ressamının fırçasından çıkan bir tabloyu çağırıştırmasıdır. Yeşilin kucakladığı Tarlaağzı, Kuşkayası, Ahatlar ve Harsa Dağları ile beş ada ve iki koy tablonun diğer köşeleri olarak kabul edilmeli.

O güzelliği o muhteşem doğayı belkide en iyi tarif eden Tahir Karaoğuz’un mısraları olmalı. Diyorki “İlkönce, Amara’yla benzeseydi bu alem Takdir-i ilahi bile hatta bozulurdu Bir meyve yüzünden kovulan Hazret-i Adem Havva’yı Serendib’de değil, burda bulurdu.”

Eskiden beri Amasra’da zaman, Kestane Karası, Ayondon Fırtınası, Gün Dönümü ve Cemre Düşmesi gibi doğa olaylarının takvimine göre takip edilir.

4000 yıllık geçmişiyle eski bir şehirdir Amasra. Mazide Sesamos, Amastris ve Samastro gibi isimlerle bilinir.

Amasra’da insan, yaşanılan andan alınıp, geçmişin gizemli hatıralarıyla tanıştırılır. Binlerce yıl öncesinin havası solunur ve Apollon, Artemis, Hermes ve daha niceleriyle buluşturulur.

Meşhur Asma Bahçelerini yapılandıran ve oğulları tarafından denizde boğularak öldürülen Amastrisin dramı ile ilk Hristiyan rahip olan İakintos’un elleri ve ayakları bağlı vaziyette, Amastris sokaklarında çekilerek öldürülmesi, trajik olaylardan sadece ikisidir.

Böylesine derin tarih ve özgün doğa Amasra’yı turizmin ilk beldesi yapmıştır. Şehirde yaşayanlar 1940 yılından beri bu onuru taşırlar.

Amasra’da hayat denizin içinde sürdürülür. Dolayısıyla deniz bir sevgilidir, bir tutkudur. Yazın sörfcüler, kelebekler gibi Büyük ve Küçük Limanı doldururken o aşka erişmeye çalışırlar.

Oltalar ve ağlar balıkçıların denizle temas araçlarıdır. Elde edilen balıklar restaurantlarda Amasra Salatasıyla birlikte her gelir grubuna tattırılır.

Amasra denilince, hemen akla bu bilgiler geliyor. Gelemeyenlerin üzüldüğü, gelenlerin iyi ki geldim dediği Amasra’nın gizemi ona ulaşmakla ona vakit ayırmakla anlaşılabilir.

Deniz turizmine ilgi duyanlara şu anektodu da nakledelim.

Amasra plajı Büyükliman yönünde ve şehrin ortasındadır. Uzunluğu takriben 1,5 km’dir. Zaman zaman Küçük Liman tarafında da denize girmek olasıdır. Şehir plajının hemen kenarında Yelken Kulubü konuşlanmıştır. Gönüllerin görev aldığı bu kuruluş kategorisine giren deniz sporlarını sevdirmede büyük uğraşılar veriyor.

Konaklama durumu ise, Belediye belgeli otel, pansiyon ve ev pansiyonlarındaki yatak kapasitesi 1200 civarındadır. Ayrıca bir çok otelin inşaatı devam etmektedir. Otantik dokulu yeme içme ve eğlence yerleri, tutkunlarına hizmet etmeyi beklemektedirler.

 

ÇAKRAZ

Tarihteki ismi kızıl manasına gelen Erythinoi’dir. Gerçekten Çakraz enteresan bir arazi yapısına sahip. Ak ve kızıl topraklar sınırın birer tarafı gibi konuşlanmış. Kırmızı toprak tarafındaki Fıstık çamlarının yeşilliği ise ayrı bir argüman.

Çakraz plajı anılan arazinin bitiminde yer almakta ve uzunluğu 1,5 km’dir.

Otantik yapısından olsa gerek, bir çok Avrupalı ailelerin deniz sezonunda tercih ettikleri doğa köşesidir.

Çakraz’daki yatak kapasitesi 237 olup, günübirlik donatılara haizdir.

 

 

BOZKÖY

Amasra’nın doğu yönünde altın renkli bol ve derin kumların yer aldığı plajın uzunluğu 2 km’dir. Plaj arkasındaki zümrüt yeşilindeki doğal örtü, bir fon niteliğindedir.

Bozköy plajı, günü birlikçilere cevap verebilecek donatılara sahiptir.

 

 

 

 

 

ÇAMBU

Kurucaşile’nin batı yönünde ve ilçeye 14 km uzaklıktadır. Doğu ve batı yönündeki kayalar otantik yapıdadır. Plajın doğu yönünde ve motorla gidilebilen sarp bir kaya sathında yılanların dolanışını tasvir eden rölief vardır.

Diğer bir olgu yine aynı yöndedir. Fok balıklarının üremesine müsait 10x10x10 ebadında deniz mağarası oluşmuştur.

 

DELİKLİŞİLE

İlgili köy, ismini, hemen yakınındaki sarp kayaların suya değdiği doğal deniz geçidinden alır. Doğal yapının adı “Sevgi Geçidi”dir. İlginç mitolojisi bir gelenek oluşturmuştur. Dargın çiftler yada birbirine küsmüş sevgililerin, anılan yerden geçtiklerinde sevgi bolluğuna erişeceklerine inanılır. Delikli Şile plajı, etrafında yükselen kayalar ve üzerindeki yeşil doku ile çekici bir yapıya sahiptir.

 

GÖÇKÜN

Göçgün plajı, Kızılkum’dan sonra en bakir yapıya sahiptir. 1,5 km. uzunluğu vardır. Günübirlik kullanım için ilgili donatılara ihtiyaç duymaktadır.

1/25.000 ölçekli Kıyı Yerleşim Planı’nda, plaj yakınına olmak üzere, UNESKO ve 23 Nisan Çocuk Parkı önerilmiştir.


 

 

 

AKKONAK

Amasra ilçesi sınırları içindeki Akkonak, Deliklişile, Göçkün ve Çambu koyları; günübirlikçiler için, deniz ve doğa ile içiçe tatil yapılabilecek uygun donatılar ve kamp olanakları sunmaktadır.