ÇAKRAZ’DA SOSYAL HAYAT (1964) Asistan Ayhan ATAMAN GİRİŞ Köy Hakkında Çakraz Zonguldak ilinin sınırları içerisinde,bağlı olduğu Amasra bucağından 17 km uzaklıkta,bir sahil köyüdür ve genel görünüşüyle toplu yerleşim özelliğini gösterir.Çakraz köyü,Çakraz ovalar,Çakraz Şeyhler ve Yalı adlı üç büyük mahalleden meydana gelmiştir. Bölge,Batı Karadeniz’in Morfolojik ve klimatolojik özelliklerini gösterir.Fakat, sahil çizgisinin düz ve kuzeyden esen rüzgarlara ve iklim koşullarına açık oluşu,Çakraz ikliminin komşu sahil köylerine oranla daha serince geçmesine sebep olmaktadır.Deniz, genellikle sert ve çalkantılıdır.Bu durum dolayısıyla,sahil ve bir anlamda da balıkçı köyü olan Çakraz’ın ekonomik hayatını etkilemektedir. Ulaşım(2),son iki seneye kadar deniz yolu ile oluyor ve kara ulaşımı da ilkel şekilde yapılıyordu.1962 senesinden sonra 12 numaralı turistik devlet yolunun Çakraz’ın yanından geçmesi,bölge köy ve bucaklarında olduğu gibi,özellikle turistik iddiası olan Çakraz’da da etkisini göstermiştir. Çakraz’ın yerleşim tarihini,bağlı olduğu Amasra’nın yerleşim tarihi içinde alırsak, Milattan önce birinci bine kadar inebiliriz.Bu bölgenin ilk büyük hakiminin İran kralı 3. Darius’un yeğeni prenses Amastris(3) olduğu bilinmektedir. Amasra ve civarı daha sonraları Roma ve Cenevizli’lerin eline geçmiştir.1459 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Cenevizli’lerden alındıktan sonra,bu bölgede Türklerin yerleşimi başlamıştır. Çakraz Şeyhler köyünün mezarlığında bulunan en eski tarihli mezar taşı,Çakraz’ın 350-400 sene önce kurulduğunu göstermektedir. Yazılı ve bilimsel verilerin bulunmamasına rağmen Çakraz Köyünün,Sivas dolaylarından gelenlerle ve şeyhler mahallesinin de bir şeyh tarafından kurulduğu şeklindeki söylentiler yaygındır. Çakraz kelimesinin etimolojisi hakkında çeşitli görüşler vardır.Bir kısım köy sakinlerine göre Çakraz kelimesi, “Çakıroğlu” adlı bir kurucudan gelmektedir.Bir kısım Çakrazlı’lara göre Çakraz kelimesi “Çapraz”dan gelmektedir.Çakraz’ın bölge köylerini iskelesi oluşu,bu köylerden Çakraz’a birçok yolların çıkmasına sebep olmuştur.Bu yolların Çakraz önünde Çapraz oluşu da şimdi Çakraz denilen köye bir zamanlar Çapraz dedirtmiştir. Bugün 70 hanede barınan köy halkının büyük bir çoğunluğunun,doğudan gelenlerin torunları teşkil etmektedir.Bu çoğunluğun yanı sıra azınlıkta olan,Doğu Karadeniz’den laz ve Abazalar da vardır.İlk kez “95 Rus Harbinde”Trabzon,Hopa ve Sürmene dolaylarından gelen bu gerçek denizci ve balıkçı olan göçmenler,kısa bir süre içerisinde Çakraz’da 12 ailelik bir grup meydana getirmişlerdir.(4)Bugün “Yalı” denilen alana yerleşmişler ve denizle olan uğraşlarını Yalı’da devam ettirmişlerdir.(5)Zamanla, Çakraz’ın yerlileriyle bu Doğu Karadeniz dolaylarından gelenler arasında sosyal,kültürel ve ekonomik ilişkiler artmış ve kaynaşmalar başlamıştır.
Kısım I Ekonomik Hayat Bir sahil köyü olmasına rağmen Çakraz’da ekonomik yapı,deniz ve ilkel şekilde yapılan ve kapalı ev ekonomisi şeklini gösteren tarım üzerinde kurulmuştur.Çakraz’lı gençlerin büyük bir çoğunluğunun yılın belli mevsimlerinde İstanbul Boğazına çalışmak için gitmeleri köy ekonomisini yakından etkilemektedir. Ekonomik yapı,sosyal ve kültürel yapı ile ilgili olarak son yarım asır içerisinde hızla değişmiştir.Şöyle ki : Doğu Karadenizden gelen göçmenlerin Çakraz’da deniz ve tarıma dayanan ekonomiyi kurmalarından önce, ekonomik hayatın sahil köyü olmasına rağmen yalnız tarım olduğu anlaşılmaktadır.(6) Sivas dolaylarından gelen karasal iklim koşullarına uyan ekonomik faliyetlerini Çakraz’da da devam ettirmek isteyen ilk göçmenler,bu bölgeyi tahıl ekimine dayanan tarımı getirmişlerdir.Deniz,onlar için en sonra gelen bir ekonomik uğraş olmuştur. Deniz,Doğukaradenizlilerin Yalıya yerleşmelerinden sonra ekonomik önemini kazanmaya başlamıştır.Bu yeni gelen göçmenlerin,psikolojik nedenlerle,kendilerinden iki asır önce buraya yerleşmiş olanlardan daha çalışkan olmaları ve bir takım yenilikleri getirmeleri,köyün ekonomik ve sosyal yapısını değiştirmiştir. Son yirmibeş sene öncesine dek Çakraz’da tekne yapımı ve satımına dayanan kuvvetli bir ekonomik hareket olduğu görülmektedir.(7)Yalı kumsallarında yapılan bu ekonomik faaliyetin yerini daha sonra tuğlacılık almıştır. Bu ekonomik şekil geleneksel kapalı ev ekonomisinin dışındadır.Belli bir grubun tekelindedir.Ve köyde ağalık sistemini etkilemiştir. Bugün Çakraz’da ekonomik hayat,deniz nakliyeciliği,balıkçılık,turizm,sebze,meyvacılık ve tahılsal tarımın üzerinde örgütlenmiştir.Ancak,ekonomik yapının oldukça zengin potansiyele sahip olmasına rağmen,hiçbir zaman istenilen ölçüye ulaşılamadığını görüyoruz.Bunun en büyük nedeni,ekonomik alanın çok dağılmış olması kadar köy erkeklerinin köyün dışında çalışmak istemeleri ve böylece,köy ekonomik hareketlerinin kadın-çocuk ve yaşlı erkeklerin gücüne bırakılmış olmasıdır. Deniz nakliyeciliği Çakraz’da gelişmiştir.İrili ufaklı 60 kadar tekne bu işte çalışmaktadır.(8) Teknelerin tonajları 5-200 ton arasında değişmektedir.Çalışma hinterlandları,sayısı az birkaç büyük teknelerin dışında,Side ve Zonguldak Limanları arasındadır. Çakraz balıkçılığı belli mevsimlere bağlı kalarak “kanal balıkçılığı” şeklindedir.(9)Bu arada “yerli balık” avı da yapılmaktadır.Çakraz sularında, “sürtme”, “çırpma”, “çapara” ve “daldırma” usulleriyle olta balıkçılığı yapılırken;ekonomik değeri daha fazla olan “ırıp”, “voli” ve “gırgır” tekniği ile “ağ balıkçılığı” da vardır. Sebze ve meyvecilik karayolunun köye gelmesinden ve turizm hareketlerinin yoğunluk kazanmasından bu yana önem kazanmaya başlamıştır.Yolun köye girmesiyle bu çeşit ekonomik hareket, “kapalı ev ekonomisi” sistemin dışına çıkarak “açık ekonomi” niteliğini kazanmıştır.Amasra,Bartın,Zonguldak ve Karabük gibi merkezler Çakraz ürünlerinin tüketildiği pazarlar olmuştur. Köyde tahılsal tarım,mısır ve buğday ekimine dayanmaktadır.Mısır,bölgenin iklim ve morfolojik koşullarıyla daha iyi bağdaştığı için buğdaydan çok ekilmektedir.Mısır ekimini Doğukaradenizlilerin getirdiği ve tanıttığı anlaşılmaktadır.Çakraz’da tarım ekonomisi ilkel metodlarla olmakta ve tam anlamıyla kapalı ev ekonomisi şeklini göstermektedir.Kara sapan, yerini henüz pulluk ve traktöre bırakmamıştır, ve esasen böyle bir gereksinme de yoktur.
Çakraz’da Turizm Hareketleri Son yıllarda çok önem kazanmıştır.Bunun çeşitli nedenleri vardır.Şöyle ki: Çakraz,dinlenme yeri olarak büyük bir ilgi toplayan Amasra’ya yakındır.Amasra’dan bazı nedenlerle sıkılanlar ilk fırsatta Çakraz’a gelmektedirler.Ayrıca Amasra plajlarının liman içinde bulunuşu ve liman hareketlerinin de son yıllarda hızlanması sonucunda deniz kirlenmiştir.Çakraz temiz suları,gerçekten nefis kumu ve dinlendirici ortamı ile Amasra’nın hemen yanında aranılan bir dinlenme yeri olmuştur. Fakat en büyük etken şüphesiz yolun yapılmış olmasıdır.Düzgün karayolunun Çakraz yalısına kadar uzanışı,Çakraz’ın ekonomik hareketliliğini birkaç misli arttırmıştır(10). Turizm,köyde canlılık ve heyecan getirmiştir.Bu açıdan sosyal hizmete giren tesislerin sayısı kısa bir süre içerisinde arttırılmıştır.Turizm hareketi ayrıca ekonomisini de pratik olarak etkilemiştir.Sebze ve meyve yaz mevsiminde gelen ve sayısı yüzleri aşan konuklar için daha fazla üretilmeye başlanmıştır.Aynı açıdan,süt,peynir,yağ ve yoğurt gibi hayvansal ürünler artmış ve böylece hayvancılık eskiye oranla önem kazanmıştır. Turizm,öte yandan Çakraz’ın kültürel ve sosyal hayatını da etkilemekte gecikmemiştir. Köyün psiko-sosyal yapısını saran çemberin içine dışardan bir takım yabancı unsurların girmesi ile köyün geleneksel dünya görüşü sarsılmaya başlamıştır.(11)
KISIM 2-SOSYAL HAYAT A-Aile barınma sorunu Aile yapısı baba egemenliğine dayanmaktadır.Türk köy toplumu için geleneksel bir özellik olan bu aile yapısı,Çakraz’da da karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik kudretini ve kişiliğini koruyabildiği sürece baba,evin hakimidir.Patrilineal sistemin gereği olarak,evin büyük oğlu zamanla babanın yerini almaktadır. “Halef” sorununda biraz önceki patrilineal sistem ağırlığını ortaya koyarken ekonomik ve psikolojik bazı koşullarda etken olabilmektedir(12).Bu sorun içinde amcanın yeri,bugün için kaybolmuştur(13). Çakraz’da aile kurumunu,baba,anne,çocuklar ve özellikle baba tarafından yakın akrabalar meydana getirilmektedir.Fakat bu geniş aile-extended Family- tipi,bazı aktüel koşulların gereği olarak parçalanarak yerini ferdi aile-induvidial Family- tipine bırakmaktadır(14). Psikolojik ve ekonomik bazı etkenler(15),Çakraz’da bu parçalanmanın nedenleri olmaktadırlar. Parçalanma olayı,çoğunlukla aileye yeni bir gelinin gelmesiyle başlamaktadır.Yeni evliler kendileri için ayrılan her çeşit gereksinmeyi cevaplandırabilecek ve dışarı ile ilişkiyi kuracak ayrı bir sokak kapısı olan odalarında yaşamaktadırlar.Bu,ev içinde olması muhtemel bir çok psikolojik “sürtüşmeleri” önlemek için düşünülmüş bir tampon olmaktadır(16). Fakat bazen bu tampon “baba evinden bütünüyle kopmayı” önlememektedir(17). Çakraz köy toplumunun değer ölçüsüne göre,baba evinden ayrılma olayı,kuşaklar arasında farklı yorumlanmaktadır.Eski kuşaklar bu olayı olumlu karşılamamaktadırlar.Onlarca bu, geleneklere saygısızlık ebeveyne karşı gelme ve bir yerde “karının sözüyle hareket etmedir”. Genç kuşak ise ayrı bir ev açmanın artık gerekli ve olumlu olduğunu savunmaktadır. Fakat kentlere oranla sosyal ilişkinin çok daha duygusal çizgide kaldığını gördüğümüz Çakraz’da bu olay çeşitli yorumlara hedef olmaktadır.
B-Akrabalık Akrabalık,kan ve hısımlık yolu ile elde edilen psikolojik ve ekonomik dayanışma gösteren bir sosyal kurumdur.Çakraz’da bu kurum oldukça güçlüdür(18). Akrabalık ilişkilerinin yoğun olması gözetilir(19).Düğün,nişan,bayram,ölüm,mevlüt ve doğum gibi olaylar akraba üyelerini bir araya getirmektedirler. Ayrıca ev ve tekne gibi yeni bir yapı,verimli bir hasat ve balık avı gibi ekonomik olaylar da akrabalarca kutlanır. Akrabalık kurumu içinde temeli psikolojik ve ekonomik nedenlere dayanan ve görev anlamını taşıyan davranışlar özellikle şunlardır: Düğün,nişan,mevlüt,ölüm ve doğum gibi olaylarda yardımcı olmak;kavgalar ve mahkemeye düşen davalarda gerektiğinde taraf tutmak;kız kaçırma olayında üstüne düşeni yapmak;akraba,yetim,öksüz çocuklara ve kimsesiz kadınlara sahip çıkmak vb.
C-Komşuluk Sosyal niteliktedir.Sosyal,duygusal ve ekonomik dayanışma görülür(20). Çakraz’da komşuluk için söylenen şu sözler bu kurumun esprisini ortaya koymaktadır; “Komşu hakkının yedi yerde suali vardır” “Komşu iyisi,kötü akrabadan iyidir” “Komşu ile iyi geçinirsen işlerin iyi gider” “Komşuna iyilik yaparsan iyilik bulursun”
D-Soy,Miras ve Evlat Edinme Soyun izlenimi, “Patrilineal” üzerinde olmaktadır.Miras ile ilgili pratikler: 1-Mirasta pay,anne çocukların kardeşi sayılarak bölünür. 2-Üvey anne,çocukların babasıyla evlendiğinde,dul ise,payın dörtte birini alacaktır. 3-Üvey anne,bakire olarak “babanın yanına gelirse” payda kardeş sayılacaktır. 4-Ölen adamın çocuğu yoksa miras karısına kalacaktır. 5-Erkek çocuklara genellikle,tarla,tekne,balık takımları ve ev;kız çocuklara hayvan ve ev araç ve gereçleri düşmektedir. Sonuç olarak Çakraz’da miras,gerek geleneklere,gerekse hukuk ilkelerine göre işleme girsin;daima duygusal planda kalan komplikasyonları yaratmaktadır. Evlat edinme(21),Çakraz’da sosyal,ekonomik ve psikolojik anlam taşıyan olay niteliğindedir. Amca ve dayının dışında kalan akrabalar,kimsesiz bir akraba çocuğu,evlat edinirler. Varlıklı aileler,yoksul ailelerin çocuklarını belli bir kural içersinde yanlarına alırlar. Çocuklar kimsesiz ise bu olay daha kolay olmaktadır. Çocukları olmayan aileler ise,evlatlığı,duygusal anlam taşıyan davranışlarla almaktadırlar.
E-Çakraz’da imece kurumu İmece,Çakraz’da bayramlar ve düğünler kadar hareket ve heyecan yaratan sosyal bir olaydır.Ekonomik hayatla sıkısıkıya ilgili olduğundan,belli mevsimlerde yoğunluk kazanır.Çakraz’da,eski önemini kaybetmemiştir.Bunun en büyük nedeni,imecenin,Çakraz’a özgü nitelikte oluşudur. İmece köye ait yapıtların yapımında ve kimsesiz kadınlarla ilgili tarla vs. gibi işlerde çalışmaktadır.Fakat Çakraz’lılar,imecenin çalışma sınırını biraz daha genişletmişlerdir. İmece çalışmaları,belli kişilerin veya grupların önderliğinde olmaktadır.Önderlik,köyde sosyal mertebe ile ilgili olarak şekillenmektedir(22).
F-Sosyal Yapı ve sosyal Mertebe Çakraz’ın sosyal yapısı,ekonomik koşullarla,zaman çizgisi üzerinde değişiklikler göstermektedir.Sosyal tabakalaşma bugün için,Çakraz’da eskisi kadar belirli değildir(23). Köyün ekonomik ölçülerine göre,gelirleri iyi olan aileler(24) çok azdır ve belli kişilerdir. Bunlar,köy nüfusunun ancak yüzde onunu teşkil etmektedirler. Çok yoksul ailelerin sayısı ise ikiyi veya üçü ancak bulmaktadır.Çoğunluğu,Çakraz’lıların deyimiyle “Ele muhtaç olmadan geçimlerini sağlayanlar” meydana getirmektedirler. Sosyal ve ekonomik yapı ile ilgili olarak,köy içinde bazı kişilerin etki ve baskı yaratabilme gücünü göstermeleri o kişilere toplum içinde farklı bir yer edinmelerini sağlamaktadır.Sosyal mertebe değimi ile nitelendireceğimiz bu olay,Çakraz’da sosyal dinamizmin özelliğini göstermektedir. 20 Yıl öncesine dek,sosyal mertebede,ağalık kurumu en önde gelirken daha sonraları ağalığın eski gücünü yitirmesiyle,sosyal mertebede birinci yeri çok partili politikanın köye girmesinden sonra politik kudreti olan kişiler almıştır. Fakat,bu değişme,sadece “titr” de olmuştur.Ağa olan kişi,sosyal ve ekonomik olanaklarını kullanarak bu aktüel koşullardan yararlanmayı bilmiş ve böylece eski ağa,bu kez,sosyal mertebedeki yerini koruyarak,politik kudreti üstün nitelikte kişi olmuştur. Çakraz köy toplumunda ekonomik ve duygusal dayanışmalarla bazı aile ve akraba kurumlarının,sosyal mertebe ağırlıklarını ortaya koydukları görülmektedir(25). Din kurumu,sosyal mertebedeki yerini genellikle korumaktadır(26). Muhtar ve köy ilkokul öğretmenleri,bu konuda görevleri ve pozisyonları oranında yerlerini alabilmeleri için,her şeyden önce kişilikleri söz konusu olmaktadır.Çakraz’da muhtarlık ve öğretmenliğin bu açıdan peşin bir üstünlük getirmediği ortadadır.
G-Eğitim ve Din Kurumu Aile eğitimi Çakraz’da geleneksel niteliktedir.Çocuklarla ilgili davranışlar ve pratikler(27) ilkel düşünce kapsamına girmektedir(28).Çocukluk süresi Çakraz’da kentlere oranla kısadır.Ekonomik koşullar çocukların bir an önce bir işde kullanılmasını zorunlamaktadır(29).Çocuklar,genellikle gerekli sevgi ve bakımdan yoksun büyümektedirler. Köyde ikisi devamlı ve ikisi geçici dört öğretmeni olan ve kuruluş tarihi elli yıl önceye kadar giden bir ilkokul bulunmaktadır.Okulun 300’e yakın öğrencisi vardır(30).Kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerin sayılarından azdır.(31) Çakraz’da,Bartın,Amasra ve Zonguldak orta ve liselerinde okuyan gençlerin sayısı 70’e yaklaşmaktadır. Köyde dini eğitim eski önemini kaybetmekle beraber öğrencileri çoğu kız olan Kur’an kursları şeklinde olmaktadır. Köyün kuruluş tarihi kadar eski olan köy camii,sosyal bir yapıt olarak köy içinde özellik kazanmıştır.Turizm hareketinin,yalıya özellikle yaz aylarında canlılık getirmesine rağmen camii önü alanı sosyal ve merkezi önemini kaybetmemiştir.Cuma günleri,Çakraz’da diğer günlerden farklı niteliktedir(32).Köyde bir dini hoca,bir imam ve 2 müezzin vardır.Hoca için camii yanında bir ev yapılmıştır.Ramazan aylarında bu dini önderlere bir takım hediyeler verilmekte ve özel saygı gösterilmektedir.Ramazan ayları,Çakraz’lılar için ayrı bir önem kazanmıştır.Bu aylarda konuşmalar hemen hemen yalnız din üzerinedir. Çakraz’da mevlütler, Cuma ve Bayram namazları gibi dini anlam taşıyan olayların yanı sıra, hastalıkları iyi etme,çocuğu olmayan kadının derdine çare bulma,gelecekten haber verme ve çeşitli anlam taşıyan büyüler yapma gibi işlemlerde,dini hocaların görevleri arasına girmektedir(33). Köyde,“dede meşesi”, “Karacakaya”,ve “Zurnacı köyü türbesi” gibi hakkında çeşitli yorumlar ve hikayeler düzülen ve doğa üstü kudret ve mucizesine inanılan 3 yapı bulunmaktadır(34).
KISIM III – EVLİLİK KURUMU A-Genç kız ve Genç Erkek İlişkileri Kız ve erkek çocuklarının ilişkileri belli bir yaştan sonra kısıtlanır.Erkek çocuklarının 14-15 kız çocuklarının 12-13 yaşlarından sonra herhangi bir nedenle beraber gözükmeleri Çakraz’lılarca manidar ve şiddetli bir kaç-göç olmasına rağmen karşı cinsten gençlerin arkadaşlığı şüphe ile karşılanır.Özellikle kız çocuklara,erkek arkadaşlığının tehlikeli sonuçlar getireceği görüşü aşılanmıştır.Bu hatalı eğitimin bir sonucu olarak da herhangi bir şekilde baskıdan kurtularak peşin bir görüş açısından başlayan ilişkiler çok kere istenilmeyen biçimde olmaktadır. Öte yandan Çakrazlıların bu ilişkileri bazı durumlarda hoş gören bir yanları da vardır.Bu Çakraz ve çevresine özgü bir gelenekle şöyle olmaktadır: Aralarında duygusal bağı olan gençlerin buluşmaları olabildiği kadarı gizlidir.Bayramlarda, düğün ve imecelerde ise,bu gençler için çevreden çekinme söz konusu olmaktadır.Böyle günlerde Çakraz’lıların deyimi ile “yanık kızlar” bir evde toplanmaktadırlar.Köyün “yanık” delikanlıları da bu evin önüne gelirler ve manilerle sevdiklerini pencereye çağırırlar.Her biri kendine göre anlam taşıyan maniler karşılıklı söylenir.Çok kere kızların başında,mani bilgisi fazla olan bir kadın bulunmakta ve genç kızlara gerektiğinde yardım etmektedir(35). Genç kızların bir araya geldiklerinde,konuşmaları çoğu kez aşk üzerinedir.Sevdalı kızların ördükleri çoraplar,kazaklar ve çeşitli el işleri üzerinde aşklarını dile getiren motifler bulunmaktadır.Genel olarak Çakraz köy toplumunun bu çeşit ilişkilere tutumu sosyal, ekonomik ve psikolojik anlamda yatırımlarla değişik olmaktadır.Küfüv arama geleneğine ve geçmiş ile ilgili olaylara kontra gelen ilişkilere karşı toplumun eğilimi çok geçmeden bir takım komplikasyonlar doğurmakta ve kız kaçırma olayını karşımıza çıkaran etkenlerden biri olmaktadır.
B-Kız Kaçırma Çakraz’da kız kaçırma olayı,çevre köylere oranla daha azdır(36).ekonomik ve sosyal yapıda dengesizliğin kısmen düzeltilmesi,temelinde sosyal ve ekonomik nedenler yatan bu olayı, etkilemiştir. Kız kaçırma olayı köyde kendine özgü bir heyecan yaratır.İlgili akrabalar ve köy ileri gelenleri,böyle bir olayı,tatlı bir sonuca bağlamak için kendilerine düşen görevleri yerine getirmeye çalışırlar(37).
C-Başlık Oğullarını evlendirmek isteyen aileler için büyük bir önem taşıyan başlık konusu, Çakraz’ın ekonomik hayatını etkileyen etkenlerden birisi olmuştur.Bugün için Çakraz’da başlık,1000-3000 lira arasındadır.buna,nişan ve düğün giderleri de eklenince bir evlenme olayı,erkek evi için 7000-10000 lirayla sonuçlanmaktadır.Çakraz’ın ekonomik olanakları da böyle bir rakam karşısında yetersiz kalmaktadır.Aslında köy gençlerini,dışarıda çalışmaya zorlayan en önemli nedenlerden biride budur. Başlık sorununun ekonomik olduğu kadar,aile kurumunda psikolojik sarsıntıları da yarattığı görülmektedir(38).
D-Evlenme Olayı Ve Evlilik Tipleri Çakraz’da genç kızlar 14-19,delikanlılar ise 17-24 yaşları arasında evlenmeye hazırdırlar(39). Köydeki özellikle erkek çocuklar,çok genç yaşta evlendirilmektedirler(40). Çakraz’da tek eş evlilik (momogami) görülmektedir. “Çok eş evlilik”(poligami)köyde şimdiye dek sadece 4 defa olmuştur(41).Köy dışında ve köy içinde evlenme, aynı oranda olmaktadır.Köy dışından gençlerin,çalıştığı yerden evlendiği ve köyüne dönmediği de vakidir. Çakraz’da “şehre” gelin vermek içtenlikle istenir(42).Köyde çevre ilçelerden gelme 5 gelin bulunmaktadır. Akrabalık kurumu içinde evlenmeler tercih edilir(43).Bu amca çocuklarından çok,dayı,teyze ve hala çocukları arasında olmaktadır. Çakraz’da yenge ile evlilik(levirat)yalnız bir kere görülmüştür(44). “Levirat”,ilke olarak Çakraz’da kabul edilmekle beraber(45) büyük erkek kardeşinin,dul karısını karı olarak alınmasının köyde adet olmadığı söylenmektedir.Baldız ile evlenme (sorarat)ve “tay geldi” evlenme Çakraz’da görülmemektedir(46).Köyde “değiş-tokuş evlilik de bugüne dek olmamıştır. Köy içinde ve dışında,evlenme olayında küfüv arama geleneği ağırlığını ortaya koymaktadır. Ayrıca erkek kardeşleri olan kızları gelin almak isteği de Çakraz’da yaygındır(47).
E-Boşanma Olayı Çakraz’da boşanma olayı seyrek olmaktadır(48).Genellikle böyle bir olay köyde olumlu karşılanmamaktadır.Boşanmayı gerektiren nedenlerin,Köy toplumunun değer ölçülerine uygunluk göstermesi aranılır. Bunlar,kadının,evlilik dışı cinsi ilişkilerde bulunması ve kısır,hastalıklı olması gibi nedenlerdir(49).
Çakraz Köy Toplumunda Kadının Sosyal Ve Ekonomik Değeri(50) Bu konuda kadının yerini belirtmek için Çakraz kadınını hayatının çeşitli safhaları içinde görmek gerekmektedir.Çocukluk safhası,kent çocuklarının bu devre ile ilgili koşullarına oranla istenilen ölçünün dışında geçmesine karşılık,özgürdür.Genç kızlık devri ile,köy kadınlarının çilesi başlamaktadır.Bu,kadının,en mutlu olması gerektiği evliliğin ilk yıllarında daha da artmaktadır.Bu devrede Çakrazlı gelinin,doğu köylerinde(51) görülen ölçüde olmamakla beraber, “egemenlik etme” geleneği ile ilgili davranışları yüklendiğini görüyoruz.Fakat, muhakkakki çakrazlı kadının en güç devri,evlilikte kısırlığın anlaşılmasıyla başlamaktadır(52). Evli genç kadın, “patrilocality”özellikle gelin olarak geldiği kayınpederinin evinden, psikolojik ve ekonomik nedenlerle ayrılıp,hanımı olduğu yerin bir yuvayı kurabildiği an, toplum içinde sosyal yerini alabilme şansı artmaktadır.Çakrazlı kadın için çocuk doğurmak, aile ve toplum içinde yerini sağlamlaştıran nedenlerden biri olmaktadır. Geniş aile tipine örnek veren bir aile kurumu içinde kadının yeri eve yeni gelinlerin gelmesiyle güçlenmeye başlamaktadır(53). Çakraz’da kadının ekonomik hayatta yeri sosyal bir prestij sağlamakla beraber en az erkeğinki kadardır.Köy erkeklerinin yılın büyük zamanlarını köy dışında geçirmeleri,köy ekonomik faaliyetlerinin Çakrazlı kadının günlük işlerinin arasına girmesine sebep olmaktadır.
1-Bu yazı lisans tezi olarak hazırlanan “Çakraz’ da etnolojik bir araştırma” adlı monografik çalışmanın,sosyal hayat başlığı altında toplanan 3. kısmının özetidir.Yerinde gözlem metodu ile yapılan bu çalışmada sosyal hayat ile ilgili kısmın planının hazırlanmasında prof. Dr. Nermin ERDENTUĞ’ un “Hal Köyünün etnolojik tetkiki” ve “Sün köyünün etnolojik tetkiki” adlı yapıtlarından faydalanılmıştır. 2-Çakraz’ın bağlı olduğu Amasra ve Bartın ile birlikte yakın senelere kadar yalnız deniz ulaşım olanaklarına bırakılmasının çok hatalı bir ulaşım politikası sonucu olduğunu öğrenmiş bulunuyorum.Bartın ve Amasra’da deniz ulaşımı ile uğraşan ve aynı zamanda bölgenin politik hayatında yerleri olan kişiler,deniz ulaşımının tek kalması ve böylece kendilerine çok para getirmesi yönünden diğer ulaşım olanaklarını baltalamışlardır. 3-Amasra kelimesinin,prenses Amasrist’ten geldiği söylenmektedir. 4-Geleneksel aile yapısının söz konusu olması kadar, gurbette bulunmanın yarattığı psikolojik dayanışmanın da,bu,geniş aile tipine örnek 12 aileyi uzun bir süre bozulmadan kalmasına sebep olduğu ortadadır. 5-Çakraz’ın denize dayanan ekonomik hareketlerinin,yalı yerleşimi ile arttığı görülmektedir. 6-Köyde çok eski ekin alanları göze çarpmaktadır. 7-Son 25 sene içerisinde gitgide önemini kaybeden bu ekonomik hareket,köy ileri gelenlerinden Ali GÜRPINAR’ ın anlattığına göre 30-40 yıl önce en kudretli devrini yaşamış, bütün Karadeniz boyunca en sağlam ve yollu tekneler Çakraz’ın yalısında yapılırmış.Trabzon ve hatta İstanbul’dan bile Çakraz’a tekne sipariş edilirmiş.Öyle ki,bin metreye yakın uzunluktaki kumlukta tekneleri çatacak yer kalmaz,şimdiki okulun bulunduğu alanda tekneler kaburgaları ortaya çıkıncaya kadar yapılır,yalıda sıra gelince sökülüp taşınır ve yeniden monte edilirmiş.Fakat,zamanla çelik saçlı teknelerin ağaç teknelerden daha çok tutulması,Çakraz ormanlarında aranılan ağacın kalmayışı ve iyi gemi ustalarının azalışı,bu ekonomik faaliyet ve ticaretin zayıflamasına sebep olmuştur. 8-Kara ulaşım koşullarının yakın yıllara kadar ilkel oluşu,Çakraz’da deniz nakliyesini bir anlamda gelişmeye zorlamıştır.Ancak,kara yolu ulaşım olanaklarının artmasından sonra,çoğu kez rizikolu olan deniz ulaşımının yerine kara ulaşımına bırakacağına şüphemiz yoktur. 9-Kanal balıkçılığı deyimi göç balıklarının avlanışı ile ilgili olarak kullanılır. 10-araştırma yapıldığı 1964 yazında,dinlenmeye gelenlerin sayısı birkaç yüzü aşkındı.4 odalı 8 yataklı;4 odalı 14 yataklı ve 10 odalı 25 yataklı 3 otel hizmette idi.Ayrıca biri 5 aileyi barındıracak büyüklükte,6 pansiyon ev vardı.3 içkili lokanta ve 2 gazino da ihtiyacı karşılamaya çalışıyordu. 11-Bu sarsılmada daha çok erkeğe oranla kapalı kalan kadınlarda oluşmuştur.Çakraz’lı kadınlar kendilerinden çok değişik giyinen,davranışlarda bulunan ve farklı düşünen hemcinsleri ile karşılaşma yapabilme olanağını elde etmişlerdir. 12-Oğullar arasında durumu en iyi olan, yaş etkenine rağmen,halef olabilmektedir.Çakraz ova’lardan sefer Çavuşlar bunun güzel örneğini vermektedirler. 13-Aynı durumu,Prof.dr.N.ELDENTUĞ,Sün köyünün etnolojik tetkiki adlı çalışmasında da tespit etmiştir. 14-Prof.Dr.Nermin ERDENTUĞ ve Prof.Dr.İbrahim YASA yaptıkları araştırmalarda bu parçalanma olayını işaretlemişlerdir. 15-Geniş aile içinde geçimsizliklerin artması ve günümüzün ekonomik zorunlamaları, geleneksel değerlere rağmen ferdi aile tipini oluşturmaktadır. 16-Çakraz Ova’lardan Zeki GÜRPINAR,bu şekilde aynı evde,fakat ayrı olarak 3 seneden beri oturmaktadır. 17-Çakraz Şeyhler’den demirci Murat usta,geçimsizlik nedeniyle babasının dayatmasına rağmen,karısını alarak ayrı bir ev kurmuştur.Burada Murat usta’nın,babasının eline bakmayacak durumda oluşunun,ekonomik bir etken olarak bu konuda rol oynadığına bir şüphemiz yoktur. 18-Akrabalık kurumu,köy yaşlılarına göre,eskiye oranla gücünü ve fonksiyonunu yitirmiştir. 19-Çakraz köyünün küçük bir alan üzerinde kurulması ve 70 hanelik bir köy olması,bu çeşit ilişkilerin yoğun olmasını kolaylaştırmaktadır. 20-Akrabalık kurumunda sözünü ettiğimiz geleneksel davranışları komşuluk kurumunda da görüyoruz. 21-Çakraz’da bir süreden beri evlat edinme olayı görülmektedir. 22-Çakraz’da imeceler gençler için ayrı önem taşımaktadır.Gençler karşılıklı aşk türküleri ve maniler söylemektedirler.Bir,renk,müzik ve neşe armonisi içinde yapılan imeceler,Çakraz,da sosyal ve ekonomik rolünü her zaman için oynamaktadır. 23-Köyde yaptığım araştırmalar sosyal yapının ekonomik yapı ile ilgili olarak, aralarında belirli çizgiler olan tabakaların üzerinde örgütlendiğini ortaya koymaktadır.Bu güne oranla, daha güçlü olan sosyal ve ekonomik etkenler,15 yıl öncesine kadar;Çakraz’da azınlıkta kalan fakat güçlü bir ağalık sınıfı ile;yaşantılarını,bu güçlü sınıfın tutumuna göre ayarlanmaya çalışan yoksul bir çoğunluğu karşımıza çıkarmaktaydı.Fakat,bu gün bu tablo, mahiyette değil, ancak derece farkına göre değişmektedir. 24-Bu aileler aynı zamanda geniş aile tipini gösterirler.Örneğin;Haşim ağalar,tavşancılar, Alibeyler, Hüseyinçavuşlar ve Gürpınarlar gibi. 25-Çakraz’ın ekonomik olanaklarından en iyi yararlanabilen Haşimağalar ve bu geniş ailenin başı olan Haşim aga(aga,okunduğu gibidir),Çakraz’ın sosyal mertebesinde yerini kabul ettirirken ekonomik etkenin,bu olaydaki gücünüde ortaya koymaktadır. 26-Bu yer,ikinci ve üçüncü sıradadır. 27-Bu pratikler,monografik çalışmanın inançlarla ilgili kısmında işlenmiştir. 28-Bu konuda Doç.Dr. Sedat VEİS örnek, “Sivas ve çevresinde hayatın çeşitli sayfalarıyla ilgili batıl inançların büyüsel işlemlerinin etnolojik tetkiki”yapıtı ile çalışmış ve bir takım sonuçlara varmıştır. 29-Bu durum ve ilkokulun ve öğretmenlerinin etkisi ile,gün geçtikçe değişmektedir. 30-Çakraz ilkokulu,aynı zamanda çevre köylerinde okulu durumundadır. 31-Fakat,bu oranın yakın bir gelecekte dengeli olacağını müjdeleyen kıpırdanmalar vardır. 32-Cuma günleri Çakraz çevreden gelenlerle kalabalık olmaktadır. 33-Çakraz’da,majik anlamda bu pratikleri uygulayan hocaların sayısı ve etki kudreti zamanla azalmaktadır. 34-Bu nitelikte yapılan yapıtlarla ilgili davranışlar inançlar kısmında işlenmiştir. 35-Çakrazlıların bu günlerde gösterdikleri hoş görülülük, gerçekten ilgili çekicidir.Bu konuda en tutucu görüşe sahip olanlar bile,bu olayları rahatlıkla izlemektedirler.Ve hatta,pehlivan Hamzaoğlu,Hasan dayı,Sefer çavuş gibi köyün yaşlıları,zamane gençlerini kendilerine oranla pısırık bulmaktadırlar.Onlarca,böyle günlerde Çakraz’da yer yerinden oynamalı,ve kendi gençlik çağlarında olduğu gibi,günlerce sürmeliymiş. 36-En son kız kaçırma olayı,Çakraz’ın eski mahallesi olan Aliobası köyünde 7 yıl önce olmuş. Ancak bu olay,köy ahlak anlayışının dışında,pusu kurarak zorla beş kişi tarafından kızın Mevrez köyüne kaçırılması şeklinde olmuştur.Bu çeşit kız kaçırmayı,köy geleneklerine aykırı bulan Çakrazlılar jandarma ile bir olarak kızı kurtarmışlardır. 37-Böyle anlarda erkek evi gerekli anlayışı ve kolaylığı göstermekten kaçınmamaktadır. 38-Çakraz Şeyhler’de Mehmet GÜRPINAR,başlık adetinin karşısındadır.Gürpınar’a göre, başlık,erkek ailesi için yıkım olduğu kadar,her iki ailenin arasında bir takım soğuklukların girmesine de sebep olmaktadır.Ve yine Gürpınar’a göre kızlarını bir para karşılığında “mal” gibi satan kız aileleri,kızının gelin gittiği evde bu psilolojik ve ekonomik gerginliğin içinde hırpalandığını görmezden gelmektedirler. 39-Köy yaşlılarına göre,önceki yıllarda,evlenme çağı daha küçük yaşlarda başlarmış. 40-Günümüzün ekonomik,sosyal ve psikolojik koşulları,erken yaşta evlenmeyi zorunlamaktadır. 41-Çakraz Yalıdan Ali GÜRPINAR,birinci eşinin sıhhatinin bozulması üzerine,eşinin rızasını alarak ikinci evlenmeyi yapmıştır.Gürpınar, ilk eşine Ovalar mahallesinde ayrı bir ev tutmuş ve kendisinden maddi manevi ilgisini esirgememiştir.Ali Gürpınar’ın ikinci evliliği,Çakraz’da olumlu karşılanmıştır.Yakınlarda ölen Mustafa ağa,genç ve sıhhatli karısının üstüne ikinci bir karı daha almıştır.Karıları için ayrı evler yapmayan Mustafa ağa’nın bu evliliği köyde hoş karşılanmamıştır. 42-Kent ve ilçe hayatının çekiciliği burada önemli bir etken olmaktadır. 43-Bu isteğin temelinde ekonomik ve psikolojik nedenler yatmaktadır. 44-Çakraz Ovalar’dan İncevezoğlu,ölen ağabeyinin karısını,birinci karısının üzerine almıştır. 45-Burada dul kadının çocuklu ve çocuksuz oluşu,olayların seyrini etkilemektedir. 46-Çakraz’a yakın Cumayanı ve Mevrez köylerinde bu tip evlilikler görülür. 47-“Tarlanın taşlısı,kızın kardeşlisi”denilir. 48-Çakraz’da son on yıl içerisinde,sadece üç boşanma olayı görülmüştür. 49-Zina olayı en son olarak 15 yıl önce olmuş ve bu olaya sebeb olan kişiler köyü terk etmek zorunda kalmışlardır. 50-Bu konuda,Prof Dr.N.ERDENTUĞ tarafından verilen plan içerisinde 1965-1966 son sınıf öğrencilerinden Filiz ÖZSAN bir lisans çalışması yapmıştır.Bu çalışma Prof.Dr. N.ERDENTUĞ tarafından derlenerek ve değerlendirilerek makale halinde D.T.C.F. Antropoloji Dergisinde yayınlanmıştır.Çakraz’la aynı coğrafi bölgede bulunan Devrek köylerinde yapılan bu çalışmada varılan sonuçların,bu yazımızda ortaya koymaya çalıştığımız sonuçlarla benzerlik göstermesi dikkatimizi çekmektedir. 51-Pr.Dr. N.ERDENTUĞ, Sün Köyünün Etnolojik Tetkiki Pr.Dr. N.ERDENTUĞ, Hal Köyünün Etnolojik Tetkiki 52-Köyde bir kısır kadın vardır. 53-Çakraz’ın geniş ailelerinden Haşim Ağa’nın dört geliniyle oturduğu evde,Haşim Ağa’nın hanımının,ikinci kişi olduğu görülmektedir. |
||
|