|

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN KENDİ
KALEMİNDEN DÜŞÜNCELERİ
-
Öğretmenler Yeni Nesil
Sizlerin Eseri Olacaktır.
-
Yurtta barış, dünyada barış.
-
Gençler! Cumhuriyeti biz
kurduk. Onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
-
Laiklik, yalnız din ve dünya
işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların
vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir. (1930)
-
Laiklik, asla dinsizlik
olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele
kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi
imkanını temin etmiştir. (1930)
-
Din bir vicdan meselesidir.
Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine
saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz
sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle
karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu
hareketlerden sakınıyoruz. (1926)
-
Devletçiliğin bizce anlamı
şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi
faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve
geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin
yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini
devletin eline almak. (1936)
-
Prensip olarak, devlet
ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için
genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930)
-
Kesin zaruret olmadıkça,
piyasalara karışılmaz, bununla beraber, hiç bir piyasa da
başıboş değildir. (1937)
-
Türk milletinin karakterine
ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.
(1924)
-
Cumhuriyet rejimi demek,
demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933)
-
Cumhuriyet, yüksek ahlaki
değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet
fazilettir. (1925)
-
Bugünkü hükümetimizin,
devlet teşkilatımızın doğrudan doğruya milletin kendi
kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve hükümet
teşkilatıdır ki onun adı Cumhuriyettir. Artık hükümet ile
millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet
millet ve millet hükümettir. (1925)
-
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran
Türk halkına, Türk milleti denir. (1930)
-
Diyarbakırlı, Vanlı,
Erzurumlu, Trakyalı her bir soyun evlatları ve aynı
cevherin damarlarıdır. (1923)
-
Biz doğrudan doğruya
milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin
dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar
Türk kültürü ile dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet
de, o kadar kuvvetli olur. (1923)
-
Biz öyle milliyetçileriz ki,
bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız.
Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. Bizim
milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir
milliyetperverlik değildir. (1920)
-
İç siyasetimizde ilkemiz
olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine
sahip olması esası Anayasamız ile tespit edilmiştir.
(1921)
-
Halkçılık, toplum düzenini
çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum
istemidir. (1921)
-
Türkiye Cumhuriyeti halkını
ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve
sosyal hayat için işbölümü itibariyle çeşitli mesleklere
ayrılmış bir toplum olarak görmek, esas
prensiplerimizdendir. (1923)
-
Yaptığımız ve yapmakta
olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını
tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşüyle uygar bir
toplum haline ulaştırmaktır. (1925)
-
Biz büyük bir inkılap
yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.
(1925)
-
Dünyada her toplumun
varoluşu, özgürlük hakkı ve istiklâli, sahip olduğu ve
yapacağı uygar eserlere orantılıdır.
-
"Malûmdur ki vakıflar,
memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder."
-
"Vakıfların felsefeye
ilişkin konuları dikkatle gözlendiğinde, dinsel kurumlar
ile birlikte hizmet ve topluma yardımı amaç edindikleri
tespit edilecektir."
-
"Milli terbiyenin ne demek
olduğunu bilmekte artık karışıklık, yanlış anlama
olmamalıdır. Bir de milli esas olduktan sonra onun dilini,
usulünü, vasıtalarını da milli yapmak zorunluluğunu
tartışmak gereksizdir."
-
Cumhuriyet, fikren, ilmen ve
bedenen kuvvetli ve yüksek seviyeli muhafızlar ister.
-
Türk çocuklarına sporun
bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı
törenlerde ve bayramlarda dekor olarak koymak gerekir.
-
Açık ve kat'i olarak
söyleyeyim ki, sporda muvaffak olabilmek için her türlü
yardımdan ziyade, bütün milletçe sporun mahiyetinin ve
değerinin anlaşılmış olması gerekmekte, onu kalpte
muhabbet ve vatani bir vazife olarak telakki eylemek
lazımdır.
-
Spor, yalnız beden
kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu
işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler,
zeka kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa
çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda
ahlaklısını severim.
-
Zafer, zafer benimdir
diyebilenin; başarı, başaracağım diye başlayanın ve
başardım diyebilenindir.
-
Dünya spor hayatı ve spor
dünyası çok mühimdir. Bu kadar mühim olan spor hayatı,
bizim için daha mühimdir. Çünkü ırk meselesidir, ırkın
ıslahı ve kişayişi meselesidir ve hatta biraz da medeniyet
meselesidir.
-
Bütün millet ve memleket
evlatlarını sportmen yapabilmek için sarfedilen çalışmanın
ehemmiyet ve kudsiyeti aynı derecede kıymetli ve mühimdir.
-
-
Yorgunluk her insan, her
mahluk için tabii bir haldir. Fakat insanda yorgunluğu
yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet
yorulanları dinlendirmeden yürütür.
-
Sizler, yani yeni
Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip
edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler
asla ve asla yorulmazlar; Türk gençliği, gayeye, bizim
yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
-
Her ulus çocuklarının
sıhhatli ve gürbüz olmaları için yaşadıkları bölgenin
sıhhi şartlarını temin etmek, devlet halinde bulunan
siyasi teşekküllerin en birinci ödevidir.
-
Yurt savunması bakımından bu
derece ehemmiyetli olan izcilik, ferdi ve milli eğitim
bakımından da o nispette önemlidir.
-
Spordan yoksun olan bir
gençlik nasıl ki vatan müdafaası sırasında etkili
olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece
tekamül ederse etsin, bedeni inkişafı noksan ve yetersiz
olursa, o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz.
-
Muhterem Gençler, Hayat
mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki
şey vardır: Galip gelmek ve mağlup olmak. Size Türk
gençliğine tevdi ettiğimiz vicdan emaneti, yalnız ve daima
galip olmaktır ve eminim daima galip olacaksınız.
-
Dünyada yenilmez kimse,
yenilmeyen takım, yenilmeyen ordu, yenilmeyen kumandan
yoktur. Yenilgilerden sonra üzülmek de tabiidir. Ancak bu
üzüntü insanın maneviyatını yok edecek, onu çökertecek
seviyeye varmamalıdır. Yenilen, toparlanarak kendini
yeneni yenmek için olanca gücü ile, azimle daha çok
çalışmalıdır.
-
Bir insan hayatında büyük
bir muvaffakiyet kazanabilir. Fakat, yalnız onunla
övünerek kalmak isterse, o muvaffakiyet de unutulmaya
mahkumdur. Onun için çalışmak ve daima muvaffakiyet
aramak, herkes için esas olmalıdır.
-
Müsbet ilimlerin temeline
dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu
kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş
olan bahtiyar, kuvvetli bir nesil yetiştirmek
siyasetimizin açık gayesidir.
-
En güzel coğrafi vaziyette
ve üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye endüstrisi,
ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet yetiştirme
kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifade etmeyi
bilmeliyiz.
-
Denizciliği Türk'ün büyük
milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kısa zamanda
başarmalıyız.
-
Türk Çocuğu! Her işte olduğu
gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte, seni
bekleyen yerini, az zamanda dolduracaksın. Bundan, gerçek
dostlarımız sevinecek, Türk Ulusu mutlu olacaktır.
-
Hükümetlerin icraatı menfi
olup da millet itiraz etmez ve onu ıskat etmezse
(düşürmezse) bütün kusur ve kabahatlere iştirak etmiş
demektir. (1920)
-
Tam bağımsızlık denildiği
zaman siyasî, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel vs.
her hususta tam bağımsızlık, tam serbestlik demektir. Bu
saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk,
millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün
bağımsızlığından yoksun kalması demektir. (1919)
-
Bir devlet ki, fazla olarak
yabancılar üzerinde yargı hakkını uygulamaktan yoksundur,
böyle bir devlete bağımsız denemez. (1923)
-
Medeniyet yolunda yürümek ve
başarıya ulaşmak hayat şartıdır. Bu yol üzerinde
duraklayanlar, ya da ileri değil, geri bakmak cehalet ve
gafletinde bulunanlar, dünya medeniyetinin coşkun setleri
altında boğulmaya mahkumdurlar. (1924)
-
Büyük davamız en medenî ve
en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir. Bu
yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde köklü inkılaplar
yapmış olan büyük Türk milletinin dinamik idealidir. Bu
ideali en kısa zamanda başarmak için fikir ve hareketi
beraber yürütmek zorundayız. (1937)
-
Ey millet, iyi biliniz ki,
Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler,
meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat,
medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğin!
yapmak, insan olmak için kafidir. (1923)
-
İnsan topluluklarının örf,
adet, ahlak ve Tanrı'ya inanış ve bağlanışları dindir.
Din, millî aşk, vatan ve millet sevgisi, ilim, medeniyet,
fazilet ve ahlak duygusu aşıladığı müddetçe muhteremdir,
kutsaldır. (1923)
-
Milli benliğe uzanacak her
eli şiddetle kırdığımız, önüne dikilecek her perdeyi
derhal devirdiğimiz gün, hakiki kurtuluşa yetişmiş
olacağız. (1923)
-
Bizde ruhbanlık yoktur.
Hepimiz müsaviyiz ve dinimizin ahkamını mütesaviyen
öğrenmeye mecburuz. Her fert diyanetini, imanını öğrenmek
için bir yere muhtaçtır orası da mekteptir. (1923)
-
Büyük dinimiz çalışmayanın
insanlıkla ilgisi olmadığını söyler. Bazı kimseler modern
olmayı kafir olmak sayıyorlar. Asıl kafirlik onların bu
inanışıdır. (1923)
-
Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, yurda ve ulusa
sevgiyi, bağımsızlık şerefini öğretir. Bağımsızlık
tehlikeye düştüğü zaman, onu kurtarmak için izlenmesi
uygun olan en doğru yolu belletir.
-
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir,
öğretmenden ve eğitimden yoksun bir millet daha millet
adım almak yeteneğini kazanamamıştır. Orta sıradan kütle
denir, millet denemez. Öğretmenler, hiç bir zaman
hatırınızdan çıkmasın ki, cumhuriyet sizden "fikri hür,
vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister.
-
-
Öğrenci, her ne yaşta olursa
olsun onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakılmalı ve öyle
muamele edilmelidir.
-
Türk çocuğu, atalarım
tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet
bulacaktır.
-
Millî duygu ile dil
arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin
olması millî duygunun gelişmesinden başlıca etkendir. Türk
dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil
bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını
korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller
boyunduruğundan kurtarmalıdır.
-
Türk demek, dil demektir.
Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk
milliyetindenim diyen insanlar, her şeyden önce mutlaka
Türkçe konuşmalıdırlar. Türkçe konuşmayan bir insan Türk
harsına, camiasına mensubiyetim iddia ederse buna inanmak
doğru olmaz.
-
Sanatçı, toplumda uzun çaba
ve çalışmalardan sonra alnında ilk ışığı duyan insandır.
-
Medeniyet şahikasının
merdiveni sanattır.
-
Tiyatro, bir memleketin
kültür seviyesinin aynasıdır.
-
Yaşamak demek, çalışmak
demektir.
-
Herhangi bir amaca ulaşmakla
yetinmeyeceğiz. Durmadan daha ileriye varmak için
çalışacağız.
-
Çalışmak ve başarı aramak,
her ihsan için temel ilke olmalıdır.
-
Büyük ülkümüz, en uygar ve
en zengin bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.
-
Bu yalnız kurumlarında
değil, düşüncelerinde de temelli bir inkılap yapmış olan
büyük Türk milletinin güçlü ülküsüdür. Bu ülküyü en kısa
bir zaman içinde gerçekleştirmek için, düşünce ve
davranışı birlikte yürütmek zorundayız. Bu alanda başarı,
ancak esaslı bir planla ve bilinçli bir çalışma ile elde
edilebilir.
-
İnkılabımız, Türkiye'nin
yüzyıllar boyunca mutluluğunu sağlayacaktır. Bize düşen
görev, onu anlamak ve değerini bilerek çalışmaktır.
-
Yeni Türkiye devleti, bir
halk devletidir, halkın devletidir.
-
Türkiye’de iktisat hayatının
yüksek inkişafları ancak demiryollarıyla olacaktır.
Milletin saadeti, istiklali bu yollardan geçecektir.
-
Umumi telgrafçılarımızın
teşebbüsat ve harekatı milliyemize ifa eyledikleri
fedakarane hizmetlerinin milli tarihimizde mühim mevkii
vardır.
-
Ekonomi hayatının etkinlik
ve canlılığı, ancak ulaştırma araçlarının, yolların,
demiryollarının, limanların durumu ve derecesiyle
orantılıdır.
-
Ekonominin yayılmasında
başlıca gerekli olan yollar, demiryolları, limanlar, kara
ve deniz ulaştırma araçları ulusal varlığın maddi ve
siyasal kan damarlarıdır.
-
En güzel ve coğrafi
vaziyette ve üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye;
endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri denizci millet
yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifade
etmeyi bilmeliyiz; Denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü
olarak düşünmeli, ve onu az zamanda başarmalıyız.
-
Türkiye'nin asıl sahibi ve
efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten
daha çok refah, mutluluk ve servete layık olan köylüdür.
Onun için TBMM'nin ekonomik politikası bu temel amaca
erişmek olmalıdır.
-
Ben şimdiye kadar millet ve
ülke yararına ne gibi atılımlar, inkılaplar yapmışsam, hep
halkımla görüşerek, onların ilgi ve sevgilerinden,
gösterdikleri içtenlikten güç ve ilham olarak yaptım.
-
Büyük başarılar, değerli
anaların yetiştirdikleri seçkin evlatlar sayesinde
olmuştur.
-
Dünya üzerinde gördüğümüz
her şey, kadının eseridir.
-
Toplum hayatının kaynağı,
çağdaş aile hayatıdır.
-
Ey kahraman Türk kadını! Sen
yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye
layıksın.
-
Türk kadını, dünyanın en
aydın, en erdemli ve en ağır kadını olmalıdır. Beden
ağırlığında değil, ahlakta, fazilette ağır, ağırbaşlı bir
kadın olmalıdır. Türk kadınının görevi, Türk'ü zihniyeti
ile, gücü ile, kesin kararlılığı île koruma ve savunmaya
gücü yeter nesiller yetiştirmektir. Milletin kaynağı,
toplumsal hayatın temeli olan kadın, ancak erdemli olursa
görevini yapabilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır.
-
Eğer devamlı barış
isteniyorsa, insan toplumlarının durumlarını iyileştirecek
milletlerarası önlemler alınmalıdır, insanlığın bütün
hepsinin refahı açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya
vatandaşları haset, kin ve açgözlülükten uzaklaşacak
şekilde eğitilmelidir. (1937)
-
İnsanları mesut edeceğim
diye onları birbirine boğazlatmak insani değildir. Bu son
derece üzülmeye değer bir sistemdir. İnsanları mesut
edecek tek araç onları birbirine yaklaştırarak, onları
birbirine sevdirecek karşılıklı her türlü, ihtiyaçlarım
sağlamaya yarayan hareket ve kuvvettir. (1931)
-
Dünya barışı için,
insanlığın gerçek saadeti, ancak bu yüksek ideal
yolcularının çoğalması ve başarı kazanmasıyla olacaktır.
(1931)
-
İnsanların mücadelesinde en
kuvvetli istihkam, iman dolu göğüslerdir.
-
Behemehal şu veya bu
sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim.
"Öldüreceğiz" diyenlere karşı "Ölmeyeceğiz" diye savaşa
girebiliriz. Lakin milletin hayatı tehlikeye düşmeyince,
savaş bir cinayettir.
-
Türk genci. İnkılapların ve
rejimin sahibi ve bekçisidir.
-
Uçurum kenarında yıkık bir
ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar. Yıllarca süren
savaş. Ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanınan
yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak
için aralıksız inkılaplar... İşte Türk inkılabının kısa
bir deyimi.
-
-
Demiryolları, bir ülkeyi
medeniyet ve refah nurlarıyla aydınlatan kutsal bir
meşaledir.
 |